Kulak Burun Boğaz

Kulak hastalıkları mevsim değişikliği gibi nedenlerden dolayı olabileceği gibi aşırı gürültüye maruz kalma, enfeksiyon gibi durumlarda da kulak hastalıkları görülmektedir. Kulak ağrıları soğuk algınlığına yakalanan kişilerde ve grip geçiren kişilerde de görülmektedir.

Kulağımız, 3 bölüme ayrılmaktadır. Orta kulak, iç kulak ve dış kulak. Kulağın önemli görevlerinden biri de vücut dengesini sağlamaktır. İşte iç kulak bölümü bu dengeden sorumludur. Birçok hastanın hayatını olumsuz etkileyen bazı kulak hastalıkları vardır. Bu hastalıklar; kulak çınlaması, dış kulak iltihabı, orta kulak iltihabı, vertigo, Menier hastalığı gibi denge kayıpları. Kulağımızda görülen bu gibi rahatsızlıklar, kişiye ileri derecede sıkıntı verdiğinden, yaşam kalitemizi de olumsuz etkilediği unutulmamalıdır.

Boğaz hastalıkları, enfeksiyon ve soğuk algınlığı gibi hastalıklar da mevsimler değişikliklerle sıkı ilişkisi olan hastalıklar olup onlarda en sık rastlanan şikâyetin boğaz ağrısı olduğu görülmektedir. Soğuk algınlığının sebebi virüslerdir. Ayrıca, hapşırma, burun tıkanıklığı, halsizlik gibi belirtileri de bulunmaktadır. Grip virüsü, salgın yapacak kadar güçlü ve bulaşıcı bir virüs olsa da yaklaşık bir hafta içinde virüsün etkisi zayıflar. Boğaz ağrısı bir haftadan uzun sürüyor, yutmada güçlük çekiliyorsa, kulakta ağrı, sık tekrarlayan boğaz ağrısı, uzun süren ses kısıklığı gibi belirtilerden biri söz konusu ise mutlaka bir KBB Uzmanına görünmek gerekir.

Burun hastalıkları; Burnumuz hem solunum hem de koklama aracımızdır. Burunun görevini yapamaması durumunda kalp ve akciğer rahatsızları meydana gelebilir. Burunda; nazal polip, burun içi yara, nefes almayı güçleştiren konka hipertrofisi ve deviasyon (Burnun orta hattını oluşturan ince kemik ayıracın bir tarafa ya da 2 farklı tarafa doğru eğri olması) gibi hastalıklar görülür. Kulak burun boğaz hastalıkları; vücudu etkileyen ciddi hastalıklar olup, dikkate alınmazsa ciddi sağlık sorunları yaratabileceği göz ardı edilmemelidir.

BAŞLICA BURUN TIKANIKLIĞI NEDENLERİ

Burun kanallarının içinde, bol miktarda kan içeren, süngersi yapıdaki dokulara konka denilir. Konkalar hacimlerini değiştirerek hem burundan geçen hava miktarını ayarlar hem de havayı ısıtır ve nemlendirirler. Büyümüş olan konkaları küçültmek için radyofrekans, diyatermi gibi yöntemler kullanılır. Burun içi hava geçişinin artırılması için uygulanan diğer yöntem konkaların yapışma yerlerinden kırılması işlemidir. Tedaviye dirençli ve aşırı büyümüş olan konkaların ameliyatla alınması işlemlerine Konkaplasti adı verilir.

GENİZ ETİ BÜYÜMESİ (ADENOİD HİPERTROFİ):

Burnun boğaza açıldığı yer olan nazofarenks’de bulunan lenfoid dokuların aşırı büyümesi çocukluk çağındaki burun tıkanıklıklarının en sık nedenidir. Bu lenfoid dokular aslında vücudu savunmakla görevlidir. Fakat aşırı büyürlerse uykuda nefes durması, dişlere ait çeşitli problemler ve kafa-yüz gelişimini bozukluklara yol açarlar. Bu kadar büyümüş geniz dokusu operasyon (adenoidektomi) yapılmasını gerektirir. Genizde büyüyen bu doku alındıktan sonra boğaz ağrısı, kulağa ağrı vurması, yutma güçlüğü gibi şikayetler yaşanabilir. Adenoidektomi; tek başına veya bademciklerin alınmasıyla (tonsillektomi) beraber uygulanır. Hastalar, ilk iki gün sıvı gıdalar, takip eden birkaç gün ise yumuşak gıdalarla beslenirler. Ameliyatın yanı sıra tedavi olarak kısa dalga diyatermi, radyofrekans gibi fizik tedavi yöntemleri de uygulanabilir.

BURUN KEMİK EĞRİLİĞİ (SEPTAL DEVİASYON):

Burnun içini iki boşluğa ayıran kemiğin (nasal septum) eğriliği olup doğumsal ya da sonradan yaralanma sonucu olabilir. Hafif eğrilikten, daha ciddi olana hatta geçişi engelleyen kırıklara kadar farklı özellikler gösterebilirler. Diğer taraftan eğrilikler burun sırtı veya burun ucu hizasında olduklarında estetik problem yaratabilirler. Burunda deviasyon ameliyatı, septumdaki eğriliğin düzeltilmesi girişimi olup operasyondan 4-5 saat sonra hasta taburcu edilir. İhtiyaç halinde bir gün kalmak üzere burun tamponu yerleştirilir. Operasyon yaşam boyu kalıcı sonuç sağlar.

BADEMCİK İLTİHABI (TONSİLLİT) NEDİR?

Boğaza giren bakteri ve virüs cinsi mikropları yakalarlar ve vücudun mikroplarla savaşmasına yardımcı bağışıklık sistemi hücrelerini ve antikorları üretirler. Bademcikler mikroplarla karşılaşınca şişerler.

BADEMCİK AMELİYATI (TONSİLLEKTOMİ)

Sık sık iltihaplanmaları nedeniyle savunma görevi yapamaz duruma gelmiş, hatta sağlığa zarar vermeye başlamış olan bademciklerin vücutta kalması oldukça risklidir. Bu nedenle boğazımızın her iki yanında bulunan bademcikler sık sık şişip, kişiyi ateşli hastalıklarla karşı karşıya bırakıyorsa bu sorunlu dokuların alınması gerekebilir. Bu ameliyata Bademcik Ameliyatı ya da Tonsillektomi ameliyatı adı verilir.