- Ekim 28, 2024
- Web Yayın Kurulu
- Sağlık Rehberi, Tedavi Yöntemleri ve Operasyonlar
Bariatrik (obezite) revizyon cerrahisi, daha önce herhangi bir tür obezite ameliyatı geçirmiş hastalarda tekrarlanan obezite cerrahi prosedürlerini ifade eden genel bir terimdir
Revizyon prosedürü, orijinal ameliyatın etkinliğini ve hastanın yaşam kalitesini (ilk ameliyat istenmeyen yan etkilere neden olduysa) iyileştirebilir.
Bariatrik revizyon cerrahi prosedürleri, obezite cerrahi hastalarının yaklaşık %7 ila %15’inde görülür. Operasyonun gerekip gerekmediğini belirlemek için doktorlar hastanın genel sağlık durumunu, kilo verme ilerlemesini ve yaşam kalitesi sorunlarını (ilk ameliyattan bu yana ortaya çıkan) değerlendirecektir.
Kimler revizyon obezite cerrahisi adayıdır?
Bir hasta, aşağıdaki nedenlerden bir veya daha fazlası için revizyonel bariatrik cerrahi adayı olabilir:
- Bazen bir hasta ameliyattan sonraki belirli bir süre içinde, örneğin 18 ay veya iki yıl içinde beklenen miktarda fazla kilo veremez. İlk obezite prosedürün tedavi etkisini belirleyen resmi bir kilo verme kılavuzu olmamasına rağmen birçok çalışma, hastaların toplam vücut ağırlıklarının %15’inden daha azını kaybetmeleri durumunda bariatrik revizyon cerrahisi adayı olabileceklerini öne sürmektedir.
- Bazen, ilk obezite prosedüründe komplikasyonlar ortaya çıkabilir. Örneğin, gastrik bant ameliyatı geçiren bir hastada, bant mide etrafında kayabilir veya midenin iç astarına doğru aşınabilir. Bazı durumlarda, gastrik banttaki tüpten tuzlu su sızabilir.
- Gastrik bypass (RYGB), ameliyatı geçiren az sayıda hastada, gastrik fistül (küçük mide kesesinin bypass edilen midenin bir kısmına istenmeyen bir bağlantı geliştirmesi) gelişebilir.
- Hastada, midenin küçük bir bölümünün yukarı doğru (karından göğüs boşluğuna) itilmesiyle oluşan ve mide ekşimesine ve/veya rahatsızlığa neden olan hiatal herni gelişebilir.
- Hastalarda ayrıca ülser (yara) veya darlıklar (mide kesesinin veya mide kesesi ile ince bağırsak arasındaki bağlantının daralması) gelişebilir.
- Bazı tüp mide ameliyatı (sleeve gastrektomi) geçiren hastalarda asit reflüsü veya gastroözofageal reflü hastalığı (GERD) gelişir. Ortaya çıkabilecek bir diğer semptom ise yutma güçlüğüdür.
- Bazı hastalar kilo alır. Örneğin, ilk tüp mide ameliyatı geçiren bir hasta kilo almaya ve GERD semptomları geliştirmeye başlayabilir. Gastrik bypass ameliyatından sonra, ince bağırsağın mide kesesinin tabanına bağlandığı nokta (gastrojejunal anastomoz) genişleyebilir, tokluk veya “doygunluk” hormonlarının çıkışını azaltabilir ve kilo alımına yol açabilir.
- Bazen ilk obezite prosedür, yiyeceklerden çok fazla besinin emilmesini önleyerek yetersiz beslenmeye, vitamin eksikliğine veya kanda çok az kalsiyum bulunmasına (hipokalsemi) yol açabilir.
Obezite cerrahisinde revizyon ameliyatları nasıl yapılır?
Cerrahların ilk obezite ameliyatını revize etmesinin birçok yolu vardır. Bariatrik revizyon cerrahisi sırasında ne olacağı, ilk ameliyattan sonra ortaya çıkan sorunlara ve cerrahların bu prosedürü onarmayı, dönüştürmeyi veya tersine çevirmeyi planlayıp planlamadıklarına bağlıdır. Revizyon cerrahisi, genellikle en yaygın üç bariatrik revizyon cerrahisi türü için gerçekleştirilir:
Tüp Mide Ameliyatı (Sleeve gastrektomi): Bu prosedürde cerrah, bir kişinin midesinin önemli bir bölümünü cerrahi olarak çıkarır ve bu da midenin tutabileceği hacmi %80 oranında azaltır. Sonuç olarak mide, yiyecekleri tutabilen ve sindirmeye yardımcı olabilen bir kese yerine yiyeceklerin içinden geçtiği bir tüpe daha çok benzer. Sleeve gastrektomi geri döndürülemez.
Bir hasta başlangıçta tüp mide ameliyatı geçirdikten sonra, mide geri çekilebilir veya büyüyebilir ve bu da kilo alımına yol açabilir. Cerrahlar daha küçük bir mide tüpü oluşturmak yerine, tüp mide ameliyatını genellikle gastrik bypass veya duodenal switch prosedürüne dönüştürürler. Gastrik bypassa dönüştürme, tüp mide ameliyatının bir sonucu olarak ortaya çıkabilecek gastroözofageal reflü hastalığı (GERD) semptomlarını yönetmek için de etkili bir tedavidir.
Gastrik Bypass: Roux-en-Y gastrik bypass (RYGB) olarak da bilinen prosedür sırasında, cerrahlar hastanın üst midesinin (yemek borusunun yakınında) küçük bir keseciğini keserek, yiyeceği tutar. Cerrahlar daha sonra ince bağırsağın bir kısmını yeniden yönlendirerek, yeni oluşturulan mide kesesinin altına bağlarlar. Bir hasta yemek yediğinde, yiyecek küçük mide kesesine girer, ardından ince bağırsağa hareket eder ve midenin çoğunu ve ince bağırsağın bir kısmını atlar.
Zamanla, küçük mide kesesi gerilebilir veya büyüyebilir. Bu durum cerrahi veya endoskopik olarak düzeltilebilir veya obezite karşıtı ilaçlar kullanılabilir.
Gastrik bypass, tek anastomoz sleeve ileal bypass (SASİ)’ye de dönüştürülebilir.
Gastrik Bant Ameliyatı: Lap-band ameliyatı olarak da adlandırılan bu ameliyatta, doktorlar hastanın midesinin üst kısmına ayarlanabilir bir silikon kemer (veya bant) yerleştirerek mideyi iki bölüme ayırır. Hastalar, daha erken tokluk hissederler.
Operasyondan sonra bant yerinden kayarsa cerrahlar bandı doğru yere geri yerleştirebilirler. Bazı durumlarda cerrahlar, bandı çıkardıktan sonra yeniden takmadan önce iltihaplanma veya yara izinin geçmesi için bekler. Cerrahların gastrik bant ameliyatını tüp mide ameliyatı, gastrik bypass ameliyatı veya SASİ prosedürüne dönüştürmeleri de mümkündür.
Revizyonel obezite cerrahi hangi durumu tedavi etmek için kullanılır?
Bariatrik revizyon cerrahisi, önceki bir obezite cerrahi prosedürünü değiştirmek, düzeltmek veya tersine çevirmek için kullanılır. İlk obezite prosedürden sonra çeşitli durumlar ortaya çıkabilir ve bu sorunları ele alabilecek yeni bir operasyon gerekebilir.
Revizyonel obezite cerrahisinin faydaları nelerdir?
Revizyonel obezite cerrahisi, bir hastanın sağlığını veya yaşam kalitesini iyileştirmek için yapılır. Prosedür, ilk ameliyatları beklenen aşırı vücut ağırlığı kaybına yol açmayan hastalarda daha fazla kilo kaybını teşvik edebilir. GERD veya yutma güçlüğü gibi ilk obezite prosedürden sonra ortaya çıkan istenmeyen yan etkileri azaltabilir veya ortadan kaldırabilir. Ayrıca ülser veya darlık gibi komplikasyonları da ele alabilir. Ayrıca ilk obezite prosedürü, artık istenmediğinde veya etkili olmadığında tamamen tersine çevirebilir.
Revizyonel obezite cerrahi ile ilişkili riskler nelerdir?
Bazı obezite revizyon ameliyatları, açık cerrahi olarak gerçekleştirilir ve bu durum da minimal invaziv laparoskopik cerrahiye kıyasla daha fazla kanama riski, kesi yerinde daha fazla ağrı ve daha uzun bir iyileşme süresi ortaya çıkarabilir.
Revizyonel cerrahi, ilk obezite cerrahiden daha fazla risk taşıyabilir. Daha yüksek komplikasyon ve ölüm oranlarına sahiptir.
Bazen revizyonel cerrahi, ilk ameliyattan sonra ortaya çıkan sorunları çözmez. Ancak birçok hasta için revizyonel obezite cerrahi kilo kaybını teşvik etmeye ve yaşam kalitesini iyileştirmeye yardımcı olur.
Kaynaklar:
- Yale Medicine
- Amerikan Metabolik ve Bariatrik Cerrahi Derneği (ASMBS)
- Ulusal Sağlık Enstitüleri (NIH)
- Laparoskopik ve Endoskopik Cerrahi Yıllıkları (ALES)