Meme Kanseri

MEME KANSERİ

Meme kanseri kadınlarda en sık görülen kanserdir. Kansere bağlı ölüm nedenleri arasında, akciğer kanserinden sonra ikinci sırada yer alır. ABD’de her 8 kadından, Avrupa ülkelerinde her 10 kadından biri; meme kanserine yakalanmaktadır. Ülkemizde ise her yıl 30 bine yakın kadına meme kanseri tanısı konulmaktadır. Günümüzde erken tanı olanaklarının artması ve bu konuda yapılan birçok araştırma ve çalışma meme kanserine bağlı ölümlerin oranını azaltmaktadır.

MEME KANSERİ NEDİR?

Memedeki süt bezleri ve kanallarını oluşturan hücrelerin kontrol dışı olarak çoğalmalarıdır. Memede sadece bu alanda görülen tümör hücreleri daha sonra kan ve lenf damarları yolu ile memenin ve vücudun diğer bölgelerine yayılır. İlk gideceği yer genellikle aynı taraf koltuk altı lenf bezleridir.

MEME KANSERİ NEDEN OLUR?

Meme kanseri yapan nedenler hala tam olarak bilinmemektedir. Bununla birlikte risk arttırıcı birçok neden sıralanabilir. Bunların başında kadın olmak ve yaşın ilerlemesi en sırada sayılmalıdır.

MEME KANSERİNDE RİSK FAKTÖRLERİ

  • Ailede meme kanseri varlığı (Ailede özellikle genç yaşta ve ikiden fazla bireyde görülen meme kanseri varlığı önemli risktir),
  • Şişmanlık,
  • Menstrüel periodun (adetlerin) erken yaşta (12 yaşından önce) başlaması,
  • Menopoza geç yaşta girilmesi (55 yaşından sonra),
  • Uzun süre hormon replasman tedavisi görülmesi,
  • İlk bebeğin ileri yaşta doğurulması,
  • Hiç doğum yapılmaması ya da bebeğin emzirilmemesi

MEME KANSERİ ERKEN AŞAMADA NASIL BELİRTİ VERİR?

  • Memede kitle,
  • Meme başının içeri çekilmesi (çökme, sağa veya sola yer değiştirme),
  • Meme başını sıkmadan akıntı olması,
  • Meme başında geçmeyen yara, kaşıntı, kızarıklık,
  • Meme derisinde portakal kabuğu görünümü olması,
  • Meme ve meme başlarında simetrinin bozulması,
  • Bir memenin ani büyümesi,
  • Koltuk altında ele gelen kitle olması,
  • Memede alışılagelmişin dışında ağrı.

MEME KANSERİ ERKEN TANISI

Yukarıda sayılan belirtilerin varlığı ya da bunlar olmasa da Meme Kanseri Risk Grubunda iseniz hiç vakit kaybetmeden mutlaka biz uzman hekime başvurulmalıdır. Olayın hikayesini dikkatle dinleyen hekim, meme ve çevre dokuları dikkatle muayene ettikten sonra kişinin yaşı ve bulguları çerçevesinde onu bazı tetkiklere yönlendirecektir.

MEME KANSERİNDE ERKEN TEŞHİSİN 3 ALTIN KURALI

  1. Kişinin kendini muayene etmesi,
  2. Periyodik doktor muayenesine gidilmesi,
  3. Erken Teşhis Cihazları olan Mamografi ve Ultrasonografi İncelemeleri
Kendi Kendine Meme Muayenesi: Her kadın 20 yaşından itibaren ayda bir kez kendi memesini kontrol etmelidir. Her kadında meme dokusu; mensturasyon ve hamilelik dönemlerinde, menopozda, doğum kontrol hapı ya da hormon kullanıldığında ve yaşın ilerlemesiyle bazı fizyolojik değişiklikler gösterir. Menturasyona bağlı memelerin hassasiyeti ve şişmesi normaldir. İşte bu olağan değişimlerden farklı durup dururken memede önemli bir farklılık olması halinde kişi vakit geçirmeden mutlaka doktora başvurmalıdır. Memede ele kitle gelmesi bir kadının yaşamındaki belki de en korkulu süreçtir. Çünkü hemen kanseri çağrıştırır. İstatistikler gösteriyor ki; her iki kadından biri bu olayı yaşamaktadır. Ama unutmayın! Memede bulunan kitlelerin çoğu selimdir. Bu kitlenin iyi veya kötü huylu olduğunu kesin anlamanın tek bir yolu vardır. Biopsi; gelişmiş stereotaktik işaretleme yöntemiyle yapılan biopsi kesin tanı için şarttır. Ancak bunun sonunda en uygun tedavi yöntemine karar verilecektir. Yıllık Periyodik Doktor Kontrolü: Risk grubunda olsun ya da olunmasın belli bir yaştan sonra (35 -40 yaş) her kadının genel cerrahi uzmanına yıllık kontrol yaptırması gerekir. Doktorla yapılacak görüşmede, hangi bulgulara karşı uyanık olunması gerektiği ve akla takılan her şey mutlaka konuşulmalıdır. Bunun için önceden not almakta yarar vardır. Mamografi ve Ultrason: 40 yaşından sonra her kadın yıllık meme muayenesi ve beraberinde mamografi + ultrasonografi yaptırması gerekir. Mamografi; düşük dozlarda x ışını kullanarak yapılır. Filmin net olması için 2 plaka arasında meme birkaç saniye süreyle sıkıştırılması gerekir. Meme kanseri tanısında altın standart olarak kabul edilir. Tarama amaçlı mamografiler erken tanı oranını artırarak kanserden dolayı ölüm riskini azalttığı birçok çalışmada gösterilmiştir. 40 yaşına gelen kadınlar mutlaka bir mamografi çektirmeli, daha sonra yılda bir mamografiye devam edilmelidir. Muayene; hiçbir zaman mamografinin yerini tutamaz. Mamografi henüz klinik bulgu vermeyen tümörlerin dahi ortaya çıkarılmasını sağlar. Ultrasonografi; meme dokusu içinde yer alan içi sıvıyla dolu kistik yapılar veya kitleleri ses dalgaları kullanarak inceleyen zararsız bir yöntemdir. Özellikle genç hastalardaki kitlelerin değerlendirilmesi ve tanısında önemli olup istenildiği kadar tekrarlanabilir. Bir santimetreden küçük kitleleri dahi görme ve bu sırada iğne biyopsisi yapma şansı vardır. Ucuz güvenli ve kolay bir tetkiktir. “Meme Kanseri Görülme Sıklığı Artıyor” Ama erken evrede yakalanan hastalar da arttığı için kanserden ölüm oranı giderek düşüyor! Meme kanseri tedavi edilebilir bir hastalıktır. Üstelik memeyi almadan tedavi şansı vardır. Her yıl tümör üzerine daha güçlü etki yapan ama hastada daha az yan etki gösteren yeni kanser ilaçları geliştiriliyor. Meme kanserinde 20 sene önce hastanın memesinin tamamı göğüs duvarı adaleleriyle birlikte çıkartılırken, günümüz ameliyatlarında meme korunmakta sadece tümör çıkartılmaktadır. Kanserin tedavisinde; cerrahi tedavi dışında radyoterapi, hormon tedavisi ve kemoterapi hastalığın evresine, hastanın yaşına, tümörün özelliklerine göre birlikte multidisipliner bir şekilde uygulanmaktadır.